Saturday, May 29, 2010

İskandinavya'da Mezopotamya derbisi




BU YAZI 30.05.2010 TARİHİNDE EVRENSEL GAZETESİ'NDE YAYINLANMIŞTIR.

Bugün İsveç’in Vasteras kentinde Süryaniler’in takımı Syrianska Kerburan sahasında Kürtler’in Dalkurd Spor’unu ağırlayacak. Tam bir Mezopotamya derbisi. İsveç sporunda Süryani takımlarını görmeye alışığız ama Dalkurd’un son yıllardaki çıkışı Kürtlerin de ülke sporunda yavaş yavaş seslerini duyurmaya başladıklarının bir kanıtı.

Süryaniler, Anadolu’nun doğusunu kan gölüne çeviren 1914-15 olaylarının unutulmuş halkıdır. Birinci Dünya Savaşı’nı izleyen dönemde katliamlara maruz kalan halkın önemli bir kesimi, Seyfo’nun(Süryanice kılıç) zulmünden kurtulabilmek için memleketi terk etmek zorunda kalmıştı. Birçok Süryani bu dönemde Avrupa’nın çeşitli ülkelerine dağıldı. Avrupa’da sosyal demokrasinin yükseldiği ve refah toplumlarının tavan yaptığı 1960-80 arası ise Süryanilerin Anadolu’yu neredeyse tamamen terk ederek bu ülkelere göçtüğü ikinci bir dönem olarak göze çarpmaktadır. Aynı süreçte ülkeyi terk etmek zorunda kalan tek topluluk Süryaniler değildi. Politik baskılar ve ekonomik zorluklar Kürtleri de vatanlarını terk etmeye zorlamıştı. Böylece 80’lere gelindiğinde siyasi altyapısı kuvvetli önemli bir Kürt ve Süryani nüfus başta İsveç olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerinde yaşamaya başladı.

Dalkurd, Mardin/Nusaybin’in Girmeli köyünden İsveç’e göçen eski Girmeli muhtarı Ramazan Kızıl’ın çabalarıyla kurulmuş ve nüvesini Kürt gençlerinin oluşturduğu bir spor kulübü. Takımın kadrosunda Mardin kökenli 7 oyuncu bulunuyor, bir nevi Mardinspor İsveç şubesi de diyebiliriz. İsmini yaşadıkları şehir Dalarna’yla etnik kökenlerinden alan kulüp birçok kategoride faaliyet gösteren 12 takıma sahip. Kızıl’ın açıklamalarına göre yaklaşık 250 Kürt genci organizasyon bünyesinde terk döküyor. Sarı-kırmızı-yeşil renkleri taşıyan futbol takımı ülkedeki Kürt nüfusun ekonomik katkılarıyla ayakta duruyor. Takımın en büyük amacı bir gün Allsvenskan(Bizdeki Süper Lig)’a yükselmek ve sonrasında da Avrupa kupalarına katılmak. Düşünsenize Türkiye’den bir takımla eşleştiklerini…

2004 yılında kurulan Dalkurd Spor 5 sene boyunca İsveç alt liglerinde fırtınalar estirdikten sonra geçtiğimiz sezon başında bizdeki 3.lige tekabül eden İsveç Birinci Ligi’ne adım atmıştı. 5 sene boyunca sadece 3 mağlubiyet alan, gol rekorları kırarak şampiyonluklar yaşayan Dalkurd’un işi bu sezon biraz daha zor. Rakip Syrianska Kerburan ise özellikle iç sahada çok etkili bir takım. Sezon başından bu yana sahasında oynadığı 3 maçı da kazanan ve toplamda 10 gol bulan Süryani ekibi kâğıt üzerinde maçın favorisi.

Mehmed Uzun, kendisiyle yapılan bir söyleşide sürgünün insanı yok eden bir mezarlık olduğundan dem vurmuş, sürgündeki insanların entelektüel ve kültürel olarak kaybolma tehlikesiyle yaşadıklarını belirtmişti. Futbol da kültürel bir araç ve hiç kuşku yok ki Dalkurd gibi öz kaynaklarına, kökenlerine ve simgelerine büyük önem veren kulüpler salt sürgündeki bir kültürün kaybolmaması adına verdikleri çabayla dahi takdir edilesi oluşumlardır.

Derbinin sonucu ne olur bilinmez ama dileğim o ki kazanan Mezopotamya’nın, Anadolu’nun güneşi olsun ve İsveç’te Kürtler’in adını biraz da futbolla duyalım. Üstelik bunu, kendisini enternasyonalist olarak adlandıran bir kulübün yapması da ayrı bir hoşluk olacaktır.

Diyarbakırspor’un, Diskispor’un küme düştüğü, Mardinspor’un tat vermediği bir sezonun ardından Türkiyeli futbolseverlere ama özellikle de Kürtlere ve Mardinlilere Dalkurd Spor’u daha yakından takip etmelerini öneririm. Kulübün de bulunduğu Birinci Norra Ligi yaz ayları boyunca devam edecek.

No comments: