Wednesday, October 28, 2009

Yavaş, yaşlı, demode




NBA'de sezon dün oynanan maçlarla açıldı. Günün en dikkat çekici maçındaysa Boston Celtics, Cleveland Cavaliers'ı deplasmanda 95-89 yenmeyi başardı.

Cleveland, geçtiğimiz sezon sahaya kazanmak için çıktığı 40 iç saha maçının sadece birini kaybetmişti.(1) Boston Celtics'i ise 2 maçta da silip süpürmüştü. Tabii, o maçlarda Boston'ın Kevin Garnett'siz oynadığını hatırlatmak lazım. Fakat elimizde şöyle de bir istatistik var ki Cavs, 2005/06 sezonundan beri Boston'a karşı sahasında oynadığı 11 maçı da kazanmış. Bu bakımdan dün alınan mağlubiyet önemli bir serinin ve psikolojik eşiğin de sonu olmuş oldu.

Kevin Garnett'in dönüşü, Rasheed Wallace, Marquis Daniels ve Sheldon Williams eklemeleri Boston'ı her zamankinden daha iyi bir takım yapmış, bu kesin.

Peki ya Cavs? Shaquille O'Neal, Anthony Parker ve Jamario Moon'un gelişi geçtiğimiz normal sezonda 66 galibiyet kazanan bu takımı nasıl etkileyecek?

Şunu belirtmek gerek ki Parker ve Moon burada sadece rol oyuncuları ve takıma kanatlarda önemli bir derinlik kazandıracaklardır. Fakat Shaq alelade bir oyuncu değil, 38 yaşında da olsa.

Elinizde Shaq varsa oyun sisteminizi Shaq'e göre ayarlamalısınız. Shaq'ten kendi sisteminize uyum sağlamasını bekleyemezsiniz. Çünkü O'Neal ne kadar iri ve dominant olursa olsun çok yönlü bir oyuncu değildir, olamaz da. Bu bakımdan Cavs için adaptasyon süreci elbette önemli. Mike Brown'ın dahiyane(!) derinlikteki hücum sistemine alışmak bile süre alabilir. Bu yüzden Cavs,dün Boston'a karşı oynadığından daha iyiye gidecektir. Bundan kuşkum yok. Ama işi sonuna kadar götürebilirler mi, şampiyon olabilirler mi derseniz? Ona cevabım açık ve net: imkansız!

Neden mi? Çünkü Cleveland Cavaliers tüm transferlere ve ligin en iyi oyuncusuna rağmen hala belirgin zaafları olan bir takım. Ve bu zaafların en büyüğü içerisine Shaq'in de dahil olduğu uzun rotasyonundan kaynaklanıyor.

Shaq/Ilgauskas/Anderson Varejao ve JJ Hickson. Bu 4'lü Cavs'in uzun rotasyonunda yer bulacak isimler. Cavs maça Shaq/Varejao ikilisiyle başlıyor ki bu çok sağlıksız. Zira ikisi de boyalı alan dışında etkisiz elemanlar. Şutları yok, bu da basketbolun en önemli kavramlarından 'spacing' yani oyunu yarı sahaya iyice yayıp boşluk yaratma imkanlarının en aza inmesi demek ki bu bir LeBron James takımı için kabul edilemez. Çünkü LeBron'un onlarca özelliği arasında belki de en öldürücü olanı içeriye drive'ları. Shaq ve Andy savunmacılarıyla birlikte boyalı alanı kapadıkları zaman bu imkan en aza indirgeniyor. Kaldı ki sahada sadece 2 şutör kaldığı için rakip savunma iyice rahatlıyor. Orlando Magic'in başarısının sırrını hatırlarsak günümüz basketbolunda spacing kavramını ve şutör oyunculara sahip olmanın önemini daha iyi anlarız.

Artık üst düzey basketbolda 2 tane şut atamayan uzunla oynamak diye bir şey söz konusu olamaz. En azından bir yüksek post şutuna sahip olan oyuncuya ihtiyaç var. Cavs sahaya Shaq ve Varejao'yla çıktığı zaman bu imkan yok oluyor. Yedek uzunlardan, Ilgauskas, 34 yaşında ve sene sonu emekli olacak. Big Z şutör bir oyuncu, evet ama onun zaafları da gözden kaçırılır gibi değil. Bir kere ligin belki de en yavaş oyuncusu. Pick&Roll savunmasında tıpkı Shaq gibi ligin en kötülerinden. Yine geçtiğimiz sezonki Magic serisinde izlediğimiz ve Cavs'in elenmesine sebep olan zilyon tane pick&roll, hadisenin açıklığını daha iyi gözler önüne serecektir.

JJ Hickson, genç ve gelecek vaat ediyor. Fakat Hickson'ın şu an için üst düzey arenada neler yapabileceğini kestiremiyoruz. Bir kere hala Cavs savunmasını öğrenebilmiş değil. Pre-season maçlarında da gördüğümüz gibi hata üstüne hata yapıyor. Önemli bir potansiyeli var ama basketbol IQ'su çok zayıf. Dolayısıyla şimdilik Cavs'in uzun rotasyonunda yaşadığı açıkları kapatabilecek biri değil.

Hastalığın adını koymak gerekirse; Cavs uzunları yaşlı, yavaş ve modası geçmiş isimlerden oluşmaktadır. Modası geçmişten kastım günümüz basketboluna uyum sağlayacak teknik ve atletik özelliklerden yoksun oluşları. Artık tüm dünya şutör uzunlarla, daha hızlı bir basketbol oynuyor ve sizin Shaq&Ilgauskas gibi zaaflarla dolu, kötü savunmacılarla en üst düzeyde, en üst seviye başarıya erişmeniz olanaksız.

Cavs'in şimdilik yapması gereken Shaq'i benchten getirip maçlara Ilgauskas'la başlamak. Bu, iç-dış hücumu olarak daha dengeli bir başlangıç yapılmasına imkan sağlayacaktır. Ayrıca LeBron, ikinci periyodun başında oyundan çıktığında takımın sudan çıkmış balığa dönmesinin de önü alınabilir. En azından ellerinde Shaq gibi güvenilir bir alçak post silahı olur. Kaldı ki Shaq'in mevcut savunma zaaflarını gidermek için Cavs'in yapacağı en iyi şey O'Neal sahadayken LeBron'u 4 numaraya çekmek ve takımı kısaltmak olacaktır. Böylece hem savunmadaki yavaşlık sorunu kısmen halledilir hem de hücumda geçen sene Suns'ın oynadığı '7 saniye ya da Shaq'(2)sistemine dönülür ki dünyada hızlı basketbolu en iyi oynayacak oyuncu var elinizde. LeBron James, basketbolun Magic Johnson'la birlikte en iyi transition hücumcusudur. Gelin görün ki hiçbir zaman bu özelliklerini maksimize edecek bir sistem altında oynayamadı.

Shaq'in benchten gelmeyi kabul edeceğine inanmıyorum. Bir Nostradamus'luk yapacak olursak bence Cavs sezona kötü bir başlangıç yapacak, Mike Brown değişikliğe gitmek için O'Neal'ı bench'e çekmek isteyecek. Shaq bunu kabul etmeyecek ve LeBron'la arası bozulacak. Şubat ayında da takas edilecek. Kısacası şampiyonluk Cavs için hala çok uzak ve LeBron'un 2010'da yuvadan uçması anlamına gelebilir. O zaman seyreyleyin gümbürtüyü. 2012'de Cleveland'da basketbol diye bir şeyin kalmadığına tanıklık edebiliriz.

(1) Kazanmak için çıktığı dedim zira evlerinde oynadıkları son maça Doğu birinciliğini garantiledikleri için yedeklerle çıkmışlardı.
(2) Hızlı basketboluyla tanıdığımız Steve Nash önderliğindeki Phoenix Suns'ın Shaq'li yeni hücum prensibi. Buna göre ilk 7 saniyede uygun şut pozisyonu bulunamazsa top içeriye, Shaq'e indirilecek ve half-court ofansa dönülecek.

No comments: